Borsa Okuryazarlığı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Borsa Okuryazarlığı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Trend takipçiliği nedir?

Trend takipçiliği, finansal piyasalarda (borsa, emtia ve döviz) fiyat hareketlerinin yönünü belirlemeye ve bu yönde işlem yapmaya dayalı bir yatırım stratejisidir. Bu yaklaşımın temel mantığı "trend senin dostundur" düşüncesidir. İşte trend takipçiliğinin temel özellikleri:



Trend Belirleme:


Fiyat grafiklerinde yukarı, aşağı veya yatay trendler tespit edilir.

Genellikle teknik analiz araçları kullanılır (hareketli ortalamalar, trend çizgileri vb.).


Trendle Hareket Etme:


Yükselen trendde alış, düşen trendde satış yapılır.

Trend devam ettiği sürece pozisyon korunur.


Çıkış Stratejisi:


Trendin tersine dönmesi durumunda pozisyon kapatılır.

Stop-loss (zarar durdurma) emirleri kullanılabilir.


Zaman Çerçevesi:


Kısa, orta veya uzun vadeli trendler takip edilebilir.

Yatırımcının tercihine göre değişiklik gösterebilir.


Risk Yönetimi:


Her işlem için maksimum risk miktarı belirlenir.

Portföy çeşitlendirmesi yapılır.


Psikolojik Disiplin:


Duygusal kararlardan kaçınmak önemlidir.

Belirlenen kurallara sıkı sıkıya bağlı kalmak gerekir.


Trend takipçiliği, piyasaların sürekli yukarı veya aşağı hareket ettiği dönemlerde etkili olabilir. Ancak yatay seyir gösteren piyasalarda yanıltıcı sinyaller üretebilir. Bu nedenle, yatırımcıların bu stratejiyi kullanırken piyasa koşullarını dikkatle değerlendirmeleri önemlidir.

Borsada Likidite ne anlama gelir? Alım satım kararlarını nasıl etkiler?



Borsada likidite, bir varlığın piyasada hızlı bir şekilde ve değerinden büyük bir sapma olmaksızın alınıp satılabilme kolaylığı anlamına gelir. Likidite, bir hisse senedinin veya başka bir yatırım aracının ne kadar kolay ve hızlı nakde çevrilebileceğini gösterir.


Likiditenin Özellikleri ve Alım Satım Kararlarına Etkisi:


Alım Satım Hacmi: Yüksek likidite, genellikle yüksek alım satım hacmi ile ilişkilidir. Hacmin yüksek olduğu piyasalarda, alıcı ve satıcı sayısı fazla olduğu için işlem yaparken fiyatlar büyük ölçüde değişmez. Bu, yatırımcılar için daha öngörülebilir bir piyasa anlamına gelir.


Fiyat Dengesizliği: Likiditesi düşük olan varlıkların alım ve satımında fiyatlar arasında büyük farklar (spread) olabilir. Bu da alım satım yaparken maliyetleri artırabilir ve kararı zorlaştırabilir.


Hızlı İşlem Yapabilme: Yüksek likidite, yatırımcıların hızlı bir şekilde işlem yapabilmesini sağlar. Özellikle anlık piyasa hareketlerinden faydalanmak isteyen yatırımcılar için likidite büyük bir avantajdır.


Fiyat Stabilitesi: Likiditesi yüksek piyasalarda fiyatlar genellikle daha stabildir. Büyük işlemler bile fiyat üzerinde fazla etkili olmayabilir. Bu, yatırımcıların risklerini daha iyi yönetebilmelerine olanak tanır.


Volatilite: Düşük likidite, genellikle daha yüksek volatilite ile ilişkilidir. Yani, düşük likiditeli piyasalarda fiyatlar daha oynak olabilir ve ani değişimler gösterebilir. Bu, özellikle kısa vadeli yatırımcılar için riskli olabilir.


Stratejik Kararlar: Likidite durumu, yatırımcıların stratejik kararlarını doğrudan etkileyebilir. Örneğin, büyük miktarda alım veya satım yapmayı planlayan bir yatırımcı, yüksek likiditeli piyasalarda işlem yapmayı tercih edebilir.


Özetle, likidite, bir varlığın ne kadar hızlı ve maliyetsiz bir şekilde alınıp satılabileceğini belirler. Yüksek likidite, genellikle daha düşük işlem maliyetleri, daha stabil fiyatlar ve daha az risk anlamına gelir. Bu nedenle, yatırımcılar alım satım kararlarını verirken piyasanın likidite durumunu dikkate almalıdır.


Örnek verir misin?


Tabii, likiditenin nasıl çalıştığını ve alım satım kararlarını nasıl etkilediğini daha iyi anlamak için bazı örnekler üzerinden gidelim.


1. Borsa İstanbul'da Likidite

Borsa İstanbul (BIST) gibi büyük bir borsada işlem gören hisse senetleri genellikle yüksek likiditeye sahiptir. Örneğin, BIST 30 endeksine dahil olan büyük şirketlerin hisseleri (örneğin, Akbank, Garanti BBVA) çok sayıda alıcı ve satıcıya sahiptir. Bu nedenle, bu hisselerde hızlı bir şekilde işlem yapmak mümkündür ve alım satım spread'leri düşüktür.


Örnek Durum:

Bir yatırımcı Akbank hisselerini satın almak istiyor. Akbank hisseleri yüksek likiditeye sahip olduğu için, yatırımcı hızlı bir şekilde alım yapabilir ve satmak istediğinde de kolayca satış gerçekleştirebilir. Fiyatlar genellikle dar bir bantta hareket eder ve yatırımcılar için öngörülebilirlik sağlar.


2. Az Likiditeli Hisseler

Borsa İstanbul'da daha küçük şirketlerin hisseleri veya daha az bilinen şirketlerin hisseleri genellikle daha düşük likiditeye sahiptir. Bu hisselerde alıcı ve satıcı sayısı daha azdır ve büyük miktarlarda işlem yapmak fiyatlarda büyük dalgalanmalara neden olabilir.


Örnek Durum:

Bir yatırımcı, BIST'te işlem gören küçük bir şirketin hisselerini satın almak istiyor. Bu şirketin hisseleri düşük likiditeye sahip olduğu için, yatırımcı hisse senedini alırken veya satarken fiyatlar daha geniş bir aralıkta hareket edebilir. Satış yapmak istediğinde, istediği fiyattan hızlı bir şekilde alıcı bulamayabilir ve fiyatı düşürmek zorunda kalabilir.


3. Döviz Piyasasında Likidite

Forex piyasasında, ana para birimleri (USD, EUR, JPY gibi) genellikle çok yüksek likiditeye sahiptir. Bu piyasalar 24 saat açıktır ve dünya genelinde çok sayıda katılımcı vardır, bu nedenle hızlı ve düşük maliyetli işlemler yapmak mümkündür.


Örnek Durum:

Bir yatırımcı, EUR/USD döviz çiftinde işlem yapmak istiyor. EUR/USD çifti, forex piyasasında en likit döviz çiftlerinden biridir. Bu yatırımcı, düşük spread'ler ile hızlı bir şekilde alım veya satım yapabilir ve piyasa hareketlerinden anında faydalanabilir.


4. Kripto Para Piyasasında Likidite

Kripto para piyasasında, Bitcoin (BTC) ve Ethereum (ETH) gibi büyük kripto paralar genellikle yüksek likiditeye sahiptir. Ancak, daha az bilinen altcoin'ler düşük likiditeye sahip olabilir ve bu da alım satım sırasında büyük fiyat dalgalanmalarına neden olabilir.


Örnek Durum:

Bir yatırımcı, Bitcoin satın almak istiyor. Bitcoin, kripto para piyasasında en likit varlıklardan biridir. Yatırımcı, Bitcoin'i hızlı bir şekilde satın alabilir ve satmak istediğinde kolayca alıcı bulabilir. Ancak, aynı yatırımcı daha az bilinen bir altcoin almak istediğinde, bu altcoin'in düşük likiditesi nedeniyle daha büyük spread'lerle karşılaşabilir ve alım satım işlemleri sırasında fiyat dalgalanmaları yaşayabilir.


Bu örnekler, likiditenin yatırımcılar için neden önemli olduğunu ve alım satım kararlarını nasıl etkilediğini göstermektedir. Yüksek likidite, işlemlerin hızlı, maliyetsiz ve öngörülebilir bir şekilde yapılmasını sağlarken, düşük likidite daha fazla risk ve maliyet anlamına gelebilir.








Darvas'ın Kutu Teorisi (Darvas Box Theory) nedir? Örnek bir senaryo verir misin? (Borsadan 2 Milyon Dolar Kazanan Dansçı)

 



Darvas'ın Kutu Teorisi (Darvas Box Theory), yatırımcı ve dansçı Nicolas Darvas tarafından geliştirilen ve hisse senedi fiyatlarının belirli bir aralık içinde hareket ettiğini varsayan bir teknik analiz yöntemidir. Bu teori, fiyat hareketlerinin belirli kutular (box) veya aralıklar içinde oluştuğunu ve bu kutuların kırılmasıyla yeni bir trendin başlayabileceğini öne sürer.


Darvas'ın Kutu Teorisi'nin temel prensipleri şunlardır:


Kutuların Oluşumu: Darvas, hisse senedi fiyatlarının belirli bir süre boyunca belirli bir aralıkta (kutu) hareket ettiğini gözlemler. Bu aralık, fiyatların belirli bir yüksek ve düşük seviyede sıkıştığı dönemleri temsil eder.


Kırılma ve Alım/Satım Sinyalleri: Bir hisse senedi fiyatı kutunun üst sınırını kırdığında, Darvas bunu bir alım sinyali olarak değerlendirir. Benzer şekilde, fiyat kutunun alt sınırını kırdığında ise bir satım sinyali olarak kabul edilir.


Takip Eden Durdurma (Trailing Stop): Darvas, hisse senedi fiyatı kutunun üst sınırını kırdığında alım yapar ve fiyat hareketini takip eden bir durdurma seviyesi belirler. Bu, yatırımcının kazançlarını korumasına ve olası zararları sınırlamasına yardımcı olur.


Hacim Analizi: Darvas, fiyat hareketlerini analiz ederken işlem hacmini de dikkate alır. Hacimdeki artışlar, fiyat hareketlerinin doğruluğunu ve gücünü teyit edebilir.


Darvas'ın Kutu Teorisi, özellikle trend takip eden yatırımcılar tarafından kullanılır ve hisse senedi piyasalarında belirli dönemlerde başarılı sonuçlar verebilir. Bu teori, piyasa hareketlerini basit ama etkili bir şekilde analiz etmek için geliştirilmiştir ve Nicolas Darvas'ın kendi yatırımlarında önemli başarılar elde etmesine yardımcı olmuştur.



Örnek bir senaryo verir misin?


Tabii, Darvas'ın Kutu Teorisi'nin nasıl uygulandığını anlamak için örnek bir senaryo üzerinden gidelim:


Senaryo:

Bir yatırımcı, ABC şirketinin hisse senetleri ile ilgileniyor ve Darvas'ın Kutu Teorisi'ni kullanarak bu hisse senedine yatırım yapmayı planlıyor.


Adım 1: Fiyat Hareketlerini İzleme

Yatırımcı, ABC hisse senedinin fiyat hareketlerini bir süre izliyor ve şu aralıkları belirliyor:


Hisse senedinin yüksek fiyatı: 50 TL

Hisse senedinin düşük fiyatı: 45 TL

Bu aralık, kutunun sınırlarını oluşturuyor: Üst sınır 50 TL, alt sınır 45 TL.


Adım 2: Kutu Kırılması ve Alım Sinyali

Bir süre sonra, ABC hisse senedinin fiyatı 50 TL üst sınırını kırarak 52 TL'ye yükseliyor. Bu, Darvas'ın Kutu Teorisi'ne göre bir alım sinyali olarak değerlendirilir. Yatırımcı, bu noktada hisse senedini 52 TL'den satın alır.


Adım 3: Takip Eden Durdurma Seviyesi Belirleme

Yatırımcı, hisse senedini satın aldıktan sonra, takip eden durdurma seviyesini belirler. Örneğin, durdurma seviyesini 48 TL olarak ayarlar. Bu, hisse senedinin fiyatı belirli bir seviyenin altına düşerse, zararı sınırlamak için hisse senedini satacağı seviyedir.


Adım 4: Fiyat Hareketlerini İzleme ve Kâr Gerçekleştirme

Hisse senedinin fiyatı artmaya devam ederse, yatırımcı takip eden durdurma seviyesini yükseltir. Örneğin, hisse senedi fiyatı 60 TL'ye çıkarsa, durdurma seviyesini 55 TL'ye yükseltebilir.


Adım 5: Kutu Oluşumu ve Satım Sinyali

Yatırımcı, yeni bir kutunun oluşumunu izler. Diyelim ki, fiyat 60 TL ile 70 TL arasında hareket etmeye başlar. Eğer fiyat 70 TL üst sınırını kırarsa, yatırımcı pozisyonunu korur. Ancak, fiyat 60 TL alt sınırını kırarsa, bu bir satım sinyali olarak değerlendirilir ve yatırımcı hisse senedini satar.


Özet:

Yatırımcı, ABC hisse senedini 52 TL'den satın aldı.

Fiyat hareketlerini izleyerek takip eden durdurma seviyesini ayarladı.

Fiyat 70 TL üst sınırını kıramaz ve 60 TL altına düşerse, yatırımcı hisse senedini satar ve kârını veya zararını realize eder.

Bu senaryo, Darvas'ın Kutu Teorisi'nin nasıl uygulanabileceğini ve yatırımcının fiyat hareketlerine göre nasıl alım ve satım kararları alabileceğini göstermektedir.


Hacim önemli miydi?

Evet, hacim (volume) Darvas'ın Kutu Teorisi'nde önemli bir rol oynar. Hacim, bir hisse senedinin alınıp satıldığı toplam miktarı ifade eder ve fiyat hareketlerinin gücünü ve doğruluğunu teyit etmek için kullanılır. Hacim analizi, yatırımcıların fiyat kırılmalarının ne kadar güçlü ve güvenilir olduğunu değerlendirmelerine yardımcı olabilir.


Hacimin Rolü

Kırılma Gücünü Teyit Etme: Bir hisse senedinin fiyatı kutunun üst sınırını kırdığında, bu kırılmanın yüksek hacimle desteklenmesi önemlidir. Yüksek hacim, birçok yatırımcının bu fiyat hareketine katıldığını ve kırılmanın güçlü olduğunu gösterir. Düşük hacimle gerçekleşen kırılmalar ise zayıf ve geçici olabilir.


Trend Devamlılığını Onaylama: Hacim, bir fiyat hareketinin devam edip etmeyeceğini belirlemek için kullanılır. Artan hacim, yeni bir trendin başladığını ve bu trendin devam edebileceğini gösterir. Azalan hacim ise trendin zayıfladığına ve tersine dönme olasılığının arttığına işaret edebilir.


Yanlış Kırılmaları Eleme: Hacim analizi, yanlış kırılmaları (false breakouts) belirlemek için kullanılır. Eğer fiyat, kutunun üst sınırını düşük hacimle kırarsa, bu kırılma güvenilir olmayabilir ve yatırımcıyı yanıltabilir. Yüksek hacimle desteklenen kırılmalar ise daha güvenilirdir.


Örnekle Açıklama

Önceki senaryoyu hacim analizi ile genişletelim:


Senaryo:

Bir yatırımcı, ABC şirketinin hisse senetlerini izliyor ve kutu sınırlarını belirliyor:


Kutu Üst Sınırı: 50 TL

Kutu Alt Sınırı: 45 TL

Fiyat 50 TL'yi kırarak 52 TL'ye çıkıyor, ancak yatırımcı bu kırılmanın yüksek hacimle desteklenip desteklenmediğini kontrol ediyor.


Hacim Analizi:

Yüksek Hacim: Eğer kırılma yüksek hacimle (örneğin, ortalama günlük işlem hacminin üzerinde) gerçekleştiyse, yatırımcı bu kırılmanın güçlü olduğuna inanır ve 52 TL'den hisse senedini alır.


Düşük Hacim: Eğer kırılma düşük hacimle gerçekleştiyse, yatırımcı bu kırılmanın zayıf olduğunu ve fiyatın tekrar kutu içine dönebileceğini düşünerek alım yapmaktan kaçınır.


Devam Eden Hacim İzleme: Yatırımcı, fiyat hareketlerini ve hacmi izlemeye devam eder. Eğer fiyat artmaya devam ederken hacim de artıyorsa, bu trendin gücünü teyit eder. Hacim düşüyorsa, trendin zayıfladığına dair bir uyarı olarak kabul edilebilir.


Özet:

Hacim, Darvas'ın Kutu Teorisi'nde kritik bir bileşendir ve fiyat hareketlerinin gücünü ve doğruluğunu teyit etmek için kullanılır. Yatırımcılar, fiyat kırılmalarını değerlendirirken hacim analizini de dikkate alarak daha bilinçli alım ve satım kararları alabilirler.

Nasdaq Türkiye saati ile en hacimli saatler



NASDAQ borsasında işlem saatleri Türkiye saati ile 16:30 - 23:00 arasındadır. Bu saatler arasında NASDAQ'ta en yüksek işlem hacmi genellikle ABD'nin piyasalarının açılış ve kapanış saatlerine denk gelen ilk ve son saatlerde, yani Türkiye saati ile 16:30 - 17:30 ve 22:00 - 23:00 arasında gözlemlenir. Bu zaman dilimlerinde piyasa katılımcıları aktif olarak işlem yapar, dolayısıyla likidite ve volatilite daha yüksek olabilir​

Borsada hacim ne anlama gelir? Yüksek hacimli bir işlemde sert düşüşler, yükselişler ve sabitlik olabilir mi?

 Borsada hacim ne anlama gelir?



Borsada hacim, belirli bir zaman diliminde alınıp satılan menkul kıymetlerin (örneğin hisse senetleri, tahviller, emtialar) toplam sayısını ifade eder. Hacim, piyasanın ne kadar aktif olduğunu ve belirli bir menkul kıymetin ne kadar ilgi gördüğünü gösterir. Yüksek hacim, genellikle o menkul kıymete olan talebin arttığını veya azaldığını, dolayısıyla fiyat değişimlerinin daha olası olduğunu gösterebilir. Düşük hacim ise menkul kıymetin daha az ilgi gördüğünü ve fiyat değişimlerinin daha az olası olduğunu gösterebilir.


Hacim, yatırımcılar için önemli bir göstergedir çünkü fiyat hareketlerinin gücünü ve doğruluğunu teyit etmekte kullanılabilir. Örneğin, yüksek hacimle birlikte gelen bir fiyat artışı, daha güçlü bir trendin işareti olarak kabul edilebilir. Öte yandan, düşük hacimle gelen bir fiyat artışı daha zayıf ve geçici bir hareket olarak görülebilir.


Borsada hacim, genellikle günlük olarak raporlanır ve birçok yatırım platformunda grafikler ve analizler aracılığıyla takip edilebilir.


Yüksek hacimli bir işlemde sert düşüşler olabilir mi?


Evet, yüksek hacimli bir işlemde sert düşüşler olabilir. Yüksek hacim, bir menkul kıymete olan yoğun ilgiyi ve aktif alım-satımı ifade eder. Ancak bu ilgi her zaman olumlu bir yönde olmak zorunda değildir. Yüksek hacimli işlemler, büyük miktarda satış emirleriyle de gerçekleşebilir ve bu da menkul kıymetin fiyatında sert düşüşlere neden olabilir. İşte bu duruma neden olabilecek bazı faktörler:


Kâr Realizasyonu: Yatırımcılar, bir menkul kıymetin fiyatı belirli bir seviyeye ulaştığında kârlarını realize etmek isteyebilirler. Bu durumda büyük miktarda satış emirleri verilir ve bu da fiyatın düşmesine neden olabilir.


Kötü Haberler veya Olaylar: Şirketle ilgili olumsuz haberler (örneğin, finansal performansının kötüleşmesi, yönetim değişiklikleri, hukuki sorunlar) veya genel ekonomik olaylar, yatırımcıların hızla satış yapmasına yol açabilir. Bu durumda da yüksek hacimli satışlar, sert düşüşlere neden olabilir.


Piyasa Düzeltmeleri: Borsada genel bir düzeltme veya ayı piyasası döneminde, yatırımcılar portföylerini yeniden dengelemek isteyebilirler. Bu da menkul kıymetlerde yüksek hacimli satışlara ve sert fiyat düşüşlerine yol açabilir.


Likidite Sorunları: Bazen piyasa yapıcıların veya büyük yatırımcıların likidite sağlama kapasiteleri sınırlı olabilir. Büyük satış emirleri geldiğinde, likidite yetersizliği nedeniyle fiyatlar hızla düşebilir.


Yüksek hacim, genellikle piyasada önemli bir hareketin habercisi olabilir. Ancak bu hareketin yönü, hacmin kaynağına ve piyasa dinamiklerine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Yatırımcılar, hacim ve fiyat hareketlerini birlikte değerlendirerek daha bilinçli kararlar alabilirler.


Sert yükseliş olabilir mi?


Evet, yüksek hacimli işlemler sırasında sert yükselişler de olabilir. Yüksek hacim, genellikle piyasada güçlü bir ilginin ve aktif alım-satımın işaretidir. Bu ilgi pozitif yönde olduğunda, yani yoğun alım emirleriyle karşılaşıldığında, menkul kıymetin fiyatında hızlı ve sert bir yükseliş gözlenebilir. İşte bu duruma neden olabilecek bazı faktörler:


Olumlu Haberler veya Olaylar: Bir şirketle ilgili olumlu haberler (örneğin, güçlü finansal sonuçlar, yeni bir ürün lansmanı, stratejik bir ortaklık) veya genel ekonomik gelişmeler, yatırımcıların alım yapmasına yol açabilir. Bu durumda yüksek hacimli alımlar, fiyatın hızla yükselmesine neden olabilir.


Spekülasyon: Piyasada yayılan söylentiler veya beklentiler, yatırımcıların hızlı bir şekilde alım yapmasına yol açabilir. Bu tür durumlar, genellikle yüksek hacimle birlikte ani fiyat artışlarına neden olabilir.


Teknik Faktörler: Belirli teknik analiz seviyelerinin kırılması (örneğin, direnç seviyelerinin aşılması) yatırımcıların alım yapmasına yol açabilir. Teknik seviyelerin yüksek hacimle aşılması, genellikle sert fiyat hareketlerine neden olur.


Likidite Sağlayıcıların Rolü: Piyasa yapıcılar veya büyük yatırımcılar, belirli bir menkul kıymete yoğun alım ilgisi gösterdiğinde, bu durum fiyatı hızla yukarı çekebilir.


Kısa Pozisyon Kapanmaları (Short Squeeze): Kısa pozisyon açmış yatırımcılar, fiyatın hızla yükselmesi durumunda zararlarını minimize etmek için pozisyonlarını kapatmak zorunda kalabilirler. Bu da alım baskısını artırarak fiyatın daha da hızlı yükselmesine neden olabilir.


Yüksek hacimle gerçekleşen sert yükselişler, yatırımcılar için önemli fırsatlar sunabilir ancak bu tür hareketlerin sürdürülebilirliği konusunda dikkatli olunmalıdır. Ani ve büyük fiyat hareketleri, genellikle yüksek volatilite ile birlikte gelir ve bu da riskleri artırabilir. Bu nedenle yatırımcılar, yüksek hacimli sert yükselişlerin nedenlerini ve piyasa dinamiklerini dikkatle analiz etmelidirler.


Sabit kalabilir mi?


Evet, yüksek hacimli işlemler sırasında bir menkul kıymetin fiyatı sabit kalabilir. Bu durum, alım ve satım emirlerinin dengede olduğu veya piyasada belirli bir fiyat seviyesinde konsolidasyonun yaşandığı durumlarda meydana gelebilir. İşte bu duruma neden olabilecek bazı faktörler:


Denge Durumu: Piyasada belirli bir fiyat seviyesinde alıcı ve satıcıların dengede olduğu durumlarda, yüksek hacim olsa bile fiyat önemli bir değişiklik göstermeyebilir. Bu, alım ve satım baskılarının birbirini dengelediği anlamına gelir.


Konsolidasyon: Piyasa oyuncuları belirli bir fiyat seviyesinde kararlarını gözden geçirip yeni bir yön belirlemeden önce bir duraksama yaşayabilirler. Bu dönemde hacim yüksek olsa bile fiyat dar bir aralıkta sabit kalabilir. Konsolidasyon dönemleri, genellikle bir fiyat hareketi öncesinde görülen bekleme ve birikim aşamalarıdır.


Likidite Sağlayıcılar: Piyasa yapıcılar ve büyük yatırımcılar, belirli bir fiyat seviyesinde işlem hacmini artırarak fiyatın belirli bir aralıkta kalmasını sağlayabilirler. Bu, piyasadaki likiditeyi ve fiyat istikrarını korumak amacıyla yapılabilir.


Haber ve Bilgi Beklentisi: Piyasalar, önemli ekonomik veriler, şirket raporları veya politika açıklamaları gibi kritik bilgileri beklerken yüksek hacimle birlikte fiyat hareketleri sınırlı kalabilir. Yatırımcılar, belirsizlik durumlarında genellikle mevcut pozisyonlarını korur ve büyük fiyat hareketlerinden kaçınırlar.


Algoritmik ve HFT İşlemleri: Algoritmik ticaret ve yüksek frekanslı işlemler (HFT), büyük miktarda işlem hacmi yaratabilir, ancak bu işlemler genellikle çok kısa süreler içinde gerçekleştirilir ve fiyat üzerinde belirgin bir etkisi olmayabilir.


Bu durumlar, yüksek hacimli işlemler sırasında fiyatın sabit kalabileceğini gösterir. Piyasada yüksek hacimli ama sabit fiyatlı dönemler, genellikle gelecekteki olası fiyat hareketlerinin habercisi olabilir ve yatırımcılar tarafından dikkatle izlenmelidir.

Borsada 100 Kat Kazanmanın Sırrı | Yatırım İpuçları

 



Ichimoku bulutunda analiz nasıl yapılır?


İchimoku bulutu, finansal piyasalarda kullanılan teknik bir analiz aracıdır ve birkaç farklı bileşenden oluşur. Her bir bileşenin piyasa hareketlerini yorumlamada nasıl kullanıldığını anlamak önemlidir. İchimoku analizinde temel bileşenler şunlardır:


Tenkan-sen (Dönüş Çizgisi): Kısa vadeli fiyat momentumunu gösterir. Genellikle son 9 periyodun en yüksek ve en düük fiyatlarının ortalaması alınarak hesaplanır.


Kijun-sen (Standart Çizgi): Orta vadeli piyasa eğilimini belirler. Bu, genellikle son 26 periyodun en yüksek ve en düşük fiyatlarının ortalaması ile hesaplanır.


Senkou Span A (Önde Gelen Çizgi A): Tenkan-sen ve Kijun-sen'in ortalamasıdır ve genellikle 26 periyot ileriye taşınır. Bu, İchimoku Bulutunun bir parçasıdır.


Senkou Span B (Önde Gelen Çizgi B): Daha uzun vadeli eğilimi temsil eder ve genellikle son 52 periyodun en yüksek ve en düşük fiyatlarının ortalaması alınarak hesaplanır. Bu çizgi de 26 periyot ileriye taşınır ve İchimoku Bulutunun diğer parçasını oluşturur.


Chikou Span (Gecikme Çizgisi): Şu anki kapanış fiyatı, genellikle 26 periyot geriye taşınarak çizilir. Bu çizgi, mevcut piyasa eğiliminin geçmiş fiyat hareketleriyle karşılaştırılmasını sağlar.


İchimoku Bulutu'nu kullanırken dikkat edilmesi gereken bazı temel noktalar şunlardır:


Bulutun Renkleri: Senkou Span A ve B arasındaki alan bulutu oluşturur. Eğer A B'den yüksekse, bulut yeşildir (veya mavi) ve bu genellikle yükseliş eğilimini gösterir. A'nın B'nin altında olması durumunda, bulut kırmızıdır ve bu genellikle düşüş eğilimini gösterir.


Fiyat ve Bulut İlişkisi: Fiyatlar bulutun üstünde olduğunda piyasa yükseliş eğilimindedir; bulutun altında olduğunda düşüş eğilimindedir. Fiyatlar bulut içindeyken, piyasa belirsizlik döneminde olduğu kabul edilir.


Çaprazlamalar: Tenkan-sen ve Kijun-sen arasındaki çaprazlamalar, piyasa momentumundaki değişikliklere işaret edebilir. Örneğin, Tenkan-sen'in Kijun-sen'i yukarıdan aşağıya kesmesi genellikle satış sinyali olarak yorumlanırken, aşağıdan yukarıya kesmesi alım sinyali olarak yorumlanabilir.


Chikou Span'ın Konumu: Eğer Chikou Span, fiyat grafiğinin üstündeyse bu genellikle yükseliş eğiliminin bir göstergesidir; altındaysa bu genellikle düşüş eğiliminin bir göstergesidir.


İchimoku analizinde, bu bileşenlerin bir araya gelmesi ve birbiriyle olan ilişkileri genel piyasa trendinin ve potansiyel alım-satım fırsatlarının daha iyi anlaşılmasını sağlar. Ancak, herhangi bir teknik analiz aracı gibi, İchimoku bulutu da diğer piyasa göstergeleri ve analiz yö


yöntemleriyle birlikte kullanıldığında en etkili olabilir. İchimoku bulutu, izole bir şekilde kullanıldığında yanıltıcı sinyaller üretebilir. Bu nedenle, İchimoku analizi yaparken aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurmak önemlidir:


Piyasa Koşulları: İchimoku bulutu, farklı piyasa koşullarında farklı derecelerde etkililik gösterebilir. Örneğin, yüksek volatilite koşullarında bazı sinyaller yanıltıcı olabilir. Bu yüzden, piyasa koşullarını dikkate almak ve İchimoku analizini buna göre yorumlamak önemlidir.


Zaman Çerçevesi: İchimoku analizi, farklı zaman çerçevelerinde uygulanabilir. Kısa, orta ve uzun vadeli analizler için farklı zaman çerçeveleri seçmek, farklı piyasa eğilimlerini ve potansiyel giriş/çıkış noktalarını belirlemede yardımcı olabilir.


Diğer Göstergelerle Kombinasyon: İchimoku bulutu, diğer teknik analiz araçları ve göstergelerle birlikte kullanıldığında daha güçlü sinyaller üretebilir. Örneğin, RSI (Relative Strength Index) veya MACD (Moving Average Convergence Divergence) gibi göstergelerle birleştirilerek verilen sinyallerin doğruluğu artırılabilir.


Destek ve Direnç Seviyeleri: İchimoku bulutu, destek ve direnç seviyelerini belirlemede de kullanılabilir. Bulutun üst ve alt sınırları bazen önemli destek ve direnç seviyeleri olarak işlev görebilir. Bu seviyeler, potansiyel alım veya satım noktalarını belirlemede faydalı olabilir.


Disiplinli Ticaret Yaklaşımı: Her teknik analiz aracında olduğu gibi, İchimoku bulutu da kesin sonuçlar vermez. Bu nedenle, disiplinli bir ticaret yaklaşımı ve risk yönetimi stratejileri, İchimoku bulutunu kullanırken de çok önemlidir.


Son olarak, İchimoku bulutu kullanırken, bu göstergenin sadece bir araç olduğunu ve piyasa hareketlerini mükemmel bir şekilde tahmin etmeyeceğini anlamak önemlidir. Piyasaların doğasındaki belirsizlikler göz önünde bulundurularak, İchimoku analizi, diğer analiz yöntemleri ve piyasa bilgileriyle birleştirilerek kullanılmalıdır.

Algoritmik Trade Nedir? Sentiment Algo Nedir, Nasıl Çalışır? | R. Tümay Şahin ve Güray Nur






#bist #bist100 #algoritmiktrade

#tradealgoritma #algoritmiktrade #sentimentalgo #bist #bist100 #tradestratejisi
Videodaki bölümler
00:00 Intro
00:10 Selamlaşma
02:14 Algoritmik trade nedir? Sentiment Algo nedir?
06:18 Sentiment Algo'da ekstrem durumlar oldu mu?
10:55 Sentiment Algo nasıl çalışır, tradera katkısı nedir?
16:33 Algoritmalar ve davranışsal finans
23:38 Hangi yatırım vadesi, hani yatırımcı tipi için uygun?
33:01 Algoritmalar borsaların yönünü etkileyebilir mi?
37:00 Küçük yatırımcının algoritmalara karşı şansı var mı?
40:22 Sentiment Algo uygulamalı gösterim
44:00 BİST'te yeni ralli başlayabilir mi?
45:03 Sadece Sentiment Algo ile trade etseydim ne olurdu?
47:00 Son sözler kapanış.

Midas ile Amerikan Borsasından Hisse Senedi Nasıl Alınır?



Teknolojinin gelişmesi ile birlikte artık Amerikan borsalarına yatırım yapmak ve Amerikan borsalarından hisse senedi almak 10 dakikadan kısa sürüyor.


Midas ile Amerikan Borsasından Hisse Senedi Nasıl Alınır? adlı yazıya buradan ulaşabilirsin.

TQQQ ETF nedir? (ProShares UltraPro QQQ)




TQQQ, ProShares UltraPro QQQ'nun kısaltmasıdır ve Nasdaq 100 Endeksi'nin üç katı günlük performansını taklit etmeyi amaçlayan bir borsa yatırım fonudur (ETF). Diğer bir deyişle, eğer Nasdaq 100 Endeksi bir gün içinde %1 artarsa, TQQQ'nun amacı o gün için %3'lük bir artış göstermektir. Ancak, benzer şekilde, eğer Nasdaq 100 Endeksi bir gün içinde %1 düşerse, TQQQ'nun amacı o gün için %3'lük bir düşüş göstermektir.


TQQQ, genellikle kısa vadeli ticaret araçları arasında değerlendirilir. Uzun vadeli yatırımcılar için genellikle önerilmez çünkü üç katı kaldıraç kullanılması, hem potansiyel getirileri hem de potansiyel riskleri artırabilir. Ayrıca, TQQQ gibi kaldıraçlı ETF'ler, zamanla sapma nedeniyle endeksin uzun vadeli performansını tam olarak taklit edemez. Bu, kaldıraçlı ETF'lerin günlük olarak sıfırlanmasından kaynaklanır.


Eğer TQQQ veya benzeri kaldıraçlı ETF'lerde yatırım yapmayı düşünüyorsanız, bu ürünlerin nasıl çalıştığını, potansiyel risklerini ve getirilerini tam olarak anladığınızdan emin olmalısınız. Ayrıca, bir finans danışmanıyla konuşmak da faydalı olabilir.


Potansiyel risklerini ve getirilerini anlatır mısın?


Tabii ki, kaldıraçlı ETF'ler, özellikle TQQQ gibi üç kat kaldıraçlı olanlar, hem yüksek potansiyel getirilere hem de yüksek potansiyel risklere sahiptir. İşte bu tür kaldıraçlı ETF'lerin bazı temel potansiyel riskleri ve getirileri:


Potansiyel Getiriler:

Kaldıraçlı Karlar: Eğer belirli bir endeks (bu durumda Nasdaq 100) bir gün içinde artarsa, kaldıraçlı bir ETF daha büyük bir getiri sağlar. Örneğin, endeks %1 artarsa, TQQQ %3 artar.



Kısa Vadeli Ticaret Fırsatları: Kaldıraçlı ETF'ler, kısa vadeli piyasa hareketlerinden yararlanmak isteyen yatırımcılar için caziptir.


Potansiyel Riskler:

Kaldıraçlı Kayıplar: Tıpkı potansiyel kaldıraçlı karlar gibi, eğer endeks düşerse kaldıraçlı bir ETF daha büyük bir kayıp riski taşır. Örneğin, eğer Nasdaq 100 Endeksi bir gün %1 düşerse, TQQQ %3 düşecektir.


Zamanın Etkisi: Kaldıraçlı ETF'ler günlük olarak sıfırlanır. Bu, birkaç gün süren bir düşüş veya yükseliş trendi durumunda, beklenen getirinin endeksin gerçek performansından sapabileceği anlamına gelir. Bu "volatilite sürüklenmesi" olarak adlandırılır ve uzun vadeli yatırımlarda istenmeyen sonuçlara yol açabilir.


Yüksek Maliyetler: Kaldıraçlı ETF'ler genellikle yüksek gider oranlarına sahiptir. Bu, yatırımcının uzun vadede daha fazla maliyet ödemesi anlamına gelir.


Piyasa Likiditesi: Bazı kaldıraçlı ETF'ler daha az likit olabilir, bu da alım satımı zorlaştırabilir ve alım satım marjlarını genişletebilir.


Kaldıraç Etkisinin Anlaşılmaması: Birçok yatırımcı kaldıraçlı ETF'lerin nasıl çalıştığını tam olarak anlamayabilir. Bu, beklenmedik kayıplara yol açabilir.


Sonuç olarak, TQQQ gibi kaldıraçlı ETF'lerin yüksek getiri potansiyeline sahip olduğunu, ancak aynı zamanda yüksek risk taşıdığını unutmamak önemlidir. Bu tür ürünlerde yatırım yapmayı düşünüyorsanız, işlemlerinizin doğası, risk toleransınız ve yatırım hedefleriniz hakkında dikkatli bir değerlendirme yapmalısınız. Ayrıca, bu tür yatırımların nasıl çalıştığını tam olarak anlamadan yatırım yapmamanız önerilir.


TQQQ arka planda nasıl çalışır?


TQQQ, Nasdaq 100 Endeksi'nin üç katı günlük performansını taklit etmeyi amaçlayan bir kaldıraçlı borsa yatırım fonudur (ETF). Peki, TQQQ bu kaldıraçlı performansı nasıl sağlar? İşte bazı temel mekanizmalar:


Türev Kullanımı: TQQQ, hedeflediği kaldıraçlı performansı elde etmek için türev enstrümanları, özellikle de endeks vadeli işlem sözleşmeleri, borsa yatırım fonları (ETF'ler) ve diğer finansal enstrümanları kullanır.


Günlük Sıfırlama: TQQQ, kaldıraçlı hedefine ulaşmak için her gün portföyünü sıfırlar. Bu, ETF'nin günlük olarak hedeflediği üç katı performansı elde edebilmesini sağlar, ancak bu sıfırlama, uzun vadeli performansın endeksin üç katı olmasını garanti etmez. Bu nedenle, TQQQ gibi kaldıraçlı ETF'ler genellikle kısa vadeli ticaret için tasarlanmıştır.


Rebalance (Dengeleme): TQQQ, hedeflediği günlük kaldıraçlı performansı elde edebilmek için gün içinde ve gün sonunda portföy dengelemesi yapabilir. Bu, endeksin hareketine bağlı olarak türev pozisyonlarının artırılması veya azaltılması anlamına gelir.


Gider Oranı: TQQQ gibi kaldıraçlı ETF'ler, portföylerini yönetmek ve kaldıraçlı hedeflerine ulaşmak için türev enstrümanları kullanırken daha yüksek işlem maliyetleri ve diğer giderlere katlanabilir. Bu, genellikle daha yüksek bir gider oranı ile sonuçlanır.


Borçlanma: Kaldıraçlı ETF'ler, kaldıraçlı pozisyonlarını oluşturmak için borçlanabilirler. Bu, belirli bir miktarda sermaye ile daha büyük bir pozisyon alabilmelerini sağlar.


Sonuç olarak, TQQQ'nun arka planda nasıl çalıştığını anlamak, bu tür bir yatırım ürününün potansiyel risklerini ve getirilerini daha iyi değerlendirebilmek için önemlidir. TQQQ ve benzeri kaldıraçlı ETF'lerde yatırım yapmayı düşünüyorsanız, bu mekanizmaların ve bunların nasıl etkileşime girdiğinin farkında olmalısınız.

Borsada derinlik nedir?

Derinlik nedir?

Borsada "derinlik" terimi, genellikle bir finansal enstrümanın alım ve satım emirlerinin belirli bir fiyat seviyesindeki dağılımını gösteren bir tabloyu ifade eder. Derinlik tablosu, yatırımcılara bir varlığın talep ve arz durumunu görsel olarak sunar, Böylece fiyatın nereye hareket edebileceği hakkında daha bilinçli tahminlerde bulunmalarına yardımcı olur.

Unsurları Nelerdir?

  • Alım Emirleri (Bid): Bir varlığı belirli bir fiyattan almayı isteyen yatırımcıların emirleridir. Bu emirler derinlik tablosunda genellikle yeşil renkle gösterilir ve fiyatlar düşerken artar.
  • Satım Emirleri (Ask veya Offer): Bir varlığı belirli bir fiyattan satmayı isteyen yatırımcıların emirleridir. Bu emirler genellikle kırmızı renkle gösterilir ve fiyatlar yükselirken artar.
  • Fiyat Seviyeleri: Derinlik tablosunda, farklı fiyat seviyelerinde toplam kaç adet alım ve satım emri olduğunu görebilirsiniz.
  • Piyasa Derinliği: Bu, belirli bir fiyat seviyesinde ne kadar alım ve satım emri olduğunu gösterir. Piyasa derinliği yüksekse, bu, o fiyat seviyesinde büyük bir talep veya arz olduğunu gösterir. Bu, fiyatın o seviyede daha stabil olabileceği anlamına gelir. Düşük piyasa derinliği, fiyatın daha volatil olabileceğini gösterir.

Borsa derinliği, yatırımcıların piyasanın ne yönde hareket edebileceğini tahmin etmelerine yardımcı olan önemli bir araçtır. Örneğin, alım emirlerinin sayısı satım emirlerinden çok daha fazlaysa, bu, fiyatın yükselme olasılığının daha yüksek olduğunu gösterebilir. Ancak, borsa derinliğini yorumlarken dikkatli olunmalıdır. Yüksek likiditeli piyasalarda derinlik genellikle daha fazla bilgi sağlar, ancak düşük likiditeli piyasalarda, derinlik tablosundaki bilgiler yanıltıcı olabilir. Ayrıca, büyük oyuncuların (örneğin, kurumsal yatırımcıların) piyasa hareketlerini etkileyebileceğini ve derinlik tablosunun bu tür hareketleri her zaman yansıtmayabileceğini unutmamak gerekir.

Yatırımcılar için derinliğin önemi nedir?

Fiyat Yönünün Tahmin Edilmesi: Derinlik tablosu, alım ve satım emirlerinin belirli fiyat seviyelerinde nasıl dağıldığını gösterir. Eğer bir fiyat seviyesinde çok daha fazla alım emri varsa ve az sayıda satım emri varsa, bu, yatırımcılara fiyatın o seviyede yukarıya doğru hareket edebileceği sinyalini verebilir. Tersi durumda, eğer bir fiyat seviyesinde daha fazla satım emri varsa, fiyatın o seviyede aşağıya doğru hareket edebileceğini düşünebilirler.

Likidite Değerlendirmesi: Derinlik tablosu, bir varlığın ne kadar hızla ve belirli bir fiyat seviyesinde ne kadar miktarda alınıp satılabileceğini gösterir. Bu, yatırımcının büyük bir pozisyon alıp satarken fiyatın ne kadar hareket edeceğini tahmin etmesine yardımcı olabilir.

Pozisyon Alırken veya Satarken Strateji Belirleme: Yatırımcılar, derinlik tablosuna bakarak alım veya satım emirlerini hangi fiyat seviyelerine koymaları gerektiğine karar verebilir. Örneğin, bir yatırımcı belirli bir fiyat seviyesinin altında büyük bir alım bariyeri olduğunu görürse, bu seviyenin altına stop-loss emri koymaktan kaçınabilir.

Piyasa Manipülasyonunu Tespit Etmek: Bazen büyük oyuncular, piyasa fiyatını etkilemek için büyük emirler koyabilirler. Derinlik tablosunu inceleyerek, bu tür anormal emirleri ve olası manipülasyonları tespit etmek daha kolaydır.

Piyasa Duyarlılığına İlişkin Bilgi: Genel olarak, derinlik tablosundaki alım ve satım emirlerinin dağılımı, piyasa katılımcılarının duyarlılığını ve beklentilerini yansıtabilir. Örneğin, alım emirlerinin baskın olması, genel olarak piyasanın daha boğa eğilimli olduğunu gösterebilir.

Sonuç olarak, derinlik tablosu, yatırımcılara piyasa hakkında kritik bilgiler sunar ve daha bilinçli kararlar alabilmeleri için gereklidir. Ancak yatırımcılar, sadece derinlik tablosuna dayanarak karar vermek yerine, bu bilgileri diğer teknik ve temel analiz yöntemleriyle birleştirmelidir.

Yatırımcılar derinlik tablolarına nasıl ulaşabilir?

  • Online Ticaret Platformları: Birçok online ticaret platformu ve borsa, kullanıcılara gerçek zamanlı derinlik tabloları sunar. Özellikle kripto para borsaları ve forex ticaret platformları gibi modern platformlarda derinlik tablosu özelliği yaygın olarak bulunmaktadır.
  • Borsa Uygulamaları: Birçok borsa, mobil ve masaüstü uygulamalar aracılığıyla yatırımcılara derinlik tablosu gibi ticaret araçları sunar. Örneğin, NASDAQ veya NYSE gibi büyük borsaların resmi uygulamalarında derinlik tablosu özelliği bulunabilir.
  • Borsa Web Siteleri: Bazı borsalar, resmi web sitelerinde belirli hisse senetleri veya diğer varlıklar için derinlik tablolarını ücretsiz veya abonelik modeliyle sunar.
  • Üçüncü Taraf Finansal Web Siteleri ve Uygulamalar: Yahoo Finance, TradingView, Investing.com gibi popüler finansal bilgi web siteleri ve uygulamaları, çeşitli borsalarla entegrasyon sağlar ve kullanıcılara derinlik tabloları gibi bilgileri sunabilir.
  • Aracı Kurum ve Bankalar: Eğer bir yatırımcı bir aracı kurum veya banka üzerinden ticaret yapıyorsa, bu kuruluşlar genellikle müşterilere özel ticaret platformları sunar. Bu platformlarda genellikle derinlik tablosu gibi araçlara erişim sağlanır.

Erişim sağladığınız platforma bağlı olarak, derinlik tablosunu grafiksel bir format (genellikle "derinlik grafiği" olarak adlandırılır) veya tablo formatında görebilirsiniz. Eğer bir yatırımcıysanız ve belli bir piyasa veya varlık için derinlik tablosuna ulaşmak istiyorsanız, kullanmakta olduğunuz ticaret platformunun veya aracı kurumun sunduğu araçlara ve hizmetlere göz atmak iyi bir başlangıç olacaktır. Eğer bu bilgilere erişim sağlayamıyorsanız, yukarıda belirttiğim üçüncü taraf finansal web sitelerini veya uygulamalarını kullanmayı düşünebilirsiniz.


Derinlik Tablosu Örneği

Fiyat (Dolar) | Alım Miktarı (Bid) | Satım Miktarı (Ask)
--------------------------------------------------------------------
101.00           |           -                          |         300
100.50           |           -                          |         200
100.00           |         150                       |         150
99.50             |         250                       |           -
99.00             |         300                       |           -

Bu örnekte:
  • 100.00 dolar fiyat seviyesinde hem 150 birimlik alım emri (bid) hem de 150 birimlik satım emri (ask) bulunmaktadır.
  • Fiyatın 100.50 ve 101.00 dolar olduğu seviyelerde sadece satım emirleri bulunuyor. Bu, bu fiyat seviyelerinden varlığın satılmasını isteyen yatırımcılar olduğunu, ancak bu fiyatlarda almak isteyen yatırımcı olmadığını gösterir.
  • 99.50 ve 99.00 dolar fiyat seviyelerinde sadece alım emirleri bulunuyor. Bu da bu fiyat seviyelerinde alıcılar olduğunu, ancak satıcı olmadığını gösterir.
Bu örnek bir derinlik tablosunu ifade eder. Normalde, derinlik tablolarında çok daha fazla fiyat seviyesi ve daha detaylı bilgiler bulunabilir. Ayrıca, modern borsa platformları genellikle bu tabloyu grafiksel olarak, derinlik grafiği şeklinde sunar, böylece kullanıcılar daha kolay bir şekilde görsel analiz yapabilirler.

Uzun Vadeli Borsa Yatırımlarında Hisse Senedi Satış Stratejileri

Borsada uzun vadeli yatırımlar söz konusu olduğunda hisse senedinin yüzde kaç düşmesi halinde satılması gerektiği sorusu, birçok değişkene bağlıdır ve kesin bir cevabı yoktur. Ancak, yatırımcının kararını belirlemesine yardımcı olabilecek bazı genel ilkeler şunlardır:


Yatırım Planı ve Stratejisi: Öncelikle neden bu hisseyi aldığınıza ve ne kadar süreyle tutmayı planladığınıza karar verin. Bu plana sadık kalmak, duygusal kararların önüne geçebilir.


Stop-Loss Seviyesi: Bazı yatırımcılar, potansiyel zararları sınırlamak için hissenin alındığı fiyatın belirli bir yüzdesi altına düşerse satmayı planlarlar. Örneğin, %10 ya da %15'lik bir düşüşü stop-loss seviyesi olarak belirleyebilirsiniz. Ancak, bu yaklaşımın uzun vadeli yatırımlarda her zaman işe yaramayabileceğini unutmamak önemlidir.





Piyasa ve Sektör Koşulları: Eğer borsadaki genel düşüş sadece sizin hissenizi değil, tüm sektörü veya piyasayı etkiliyorsa, bu durumda hissenizin temel değerinde bir problem olmayabilir. Genel piyasa koşullarını değerlendirin.


Temel Analiz: Eğer hissenizde büyük bir düşüş yaşanıyorsa, şirketin temel göstergelerine (karlılık, borç durumu, gelir raporları vs.) bakarak şirketin genel sağlığını değerlendirebilirsiniz.


Risk Toleransı: Her yatırımcının risk toleransı farklıdır. Yatırım yaparken ne kadar zarar görmeyi tolere edebileceğinizi ve ne zaman satış yapacağınıza dair bir sınır belirlemeniz önemlidir.


Zaman Horizontu: Uzun vadeli bir yatırımcıysanız, kısa vadeli fiyat hareketlerine fazla odaklanmamalısınız. Uzun vadeli hedefleriniz ve inandığınız temeller doğrultusunda hareket edin.


Duygusal Kararlar: Borsa yatırımlarında duygusal kararlar vermekten kaçının. Hisseyi satmak için bir nedeniniz varsa, bu nedenin rasyonel ve analitik bir temele dayanması önemlidir.


Sonuç olarak, hangi durumda satış yapmanız gerektiğine dair kesin bir kural yoktur. Ancak, yukarıda sıralanan ilkeler, karar verme sürecinizde size rehberlik edebilir. Eğer borsada yatırım yapmayı planlıyorsanız, bir yatırım danışmanıyla çalışmayı da düşünebilirsiniz.

Gayrimenkul Sertifikası Nedir?

 


Gayrimenkul projesi başlayacak ya da devam eden şirketlerin, bağımsız bölümleri küçük birimlere yani sertifikalara bölerek satmasına, yeterli sayıda sertifika satın alanların tapu devri yoluyla bağımsız bölümün sahibi olmasına, yeterli sertifikaya sahip olmayan sertifika sahiplerinin ise muhtemel değer artışından faydalanmasına imkân veren ve Borsa İstanbul’da işlem gören bir sermaye piyasası aracıdır. Varlığa dayalı bir yatırım aracıdır, her bir sertifika belirli bir alan birimini (m2, dm2, cm2 vb.) veya parasal bir birimi (1 TL, 10 TL, 100 TL vb.) temsil etmektedir.

 Konut projelerinde yer alan yüksek fiyatlı gayrimenkuller örneğin 0-200 TL arasında değere sahip sertifikalara bölünerek toplumun tüm kesimlerinin yatırım yapabilmesine imkân verir. Ancak projeden konut almak isteyen bir yatırımcı da yeterli sertifika toplayarak istediği konutu satın alabilir. Getirileri faize dayalı olmayan bir üründür. Halka arzdan ve tali edimde toplanan fonlar ihraççının tercihi çerçevesinde faizsiz finans prensiplerine uygun olarak değerlendirilebilir. Gayrimenkul sertifikaları ihracına konu bağımsız bölümler ile ihraçtan elde edilen fonlar amacı dışında tasarruf edilemez, rehnedilemez, teminat gösterilemez, haczedilemez, iflas masasına dâhil edilemez, ayrıca bunlar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilemez.

Ne Değildir? 

  • Bitmiş projelerin satışında kullanılmaz, sadece devam eden veya başlayacak projelere yönelik olarak ihraç edilebilir. 
  • Sabit getirili değildir, gayrimenkul fiyatlarında olduğu gibi Borsa İstanbul’da işlem görecek sertifikanın değeri piyasa  koşullarına göre artabilir ya da azalabilir.
  • Vadesi olan bir yatırım aracıdır, proje bittiğinde ya tapuya çevrilir ya da önceden ilan edilen yönteme göre hesaplanan değerinden nakde dönüştürülür.

Neler Yapılabilir?

Gayrimenkul Sertifikası sahiplerinin üç seçeneği vardır:

1) Asli Edim (Sertifika Karşılığında Tapu Alınması)

  •  Bağımsız bölümlerin şerefiyelerine göre belirlenmiş sertifika sayıları, sertifikaların satışından önce ilan edilir.
  •  Yeterli sayıda sertifika satın almış olanlar gayrimenkulün mülkiyetini teslim alabilirler.
  • Proje bitmeden başvuranların sertifikaları bloke edilip karşılığında talep ettikleri daire için satış vaadi sözleşmesi imzalanır.
  • Proje bitiş tarihinden sonra, satış vaadi sözleşmesi bulunanlar veya asli edim başvurusunu bu tarihten sonra yapanların gayrimenkul sertifikaları itfa edilir ve karşılığında gayrimenkulün tapusu devredilir.
  • İhraççı tarafından asli edim talebi sonucunda satılan bağımsız bölümler ile henüz satılmamış bağımsız bölümler kamuyu aydınlatma platformunda ilan edilir.

2) Tali Edim (Sertifika Karşılığında Para Ödenmesi)

  • Asli edim talep etmeyen yatırımcılar proje bitimi ile tali edim talep etmiş sayılır. Asli edime konu olmayan bağımsız bölümler belirli bir süre içerisinde açık artırma ile satılırlar ve gelirleri tali edim talep eden sertifika sahiplerine dağıtılır.
  • Tali edimde satılamayan konutlar son üç ayda borsada oluşan fiyattan, bu fiyat sağlıklı değilse değerleme raporunda belirtilen fiyattan yatırımcılara payları oranında sertifika bedelleri ödenir.

3) Sertifikaların Borsada Satışı

  •  Asli edim talep etmeyen ve proje bitiminden önce sertifikalarını nakde çevirmek isteyen  yatırımcılar sertifikalarını borsada diğer yatırımcılara satabilirler. Bu anlamda gayrimenkul sertifikası,  gayrimenkul piyasasındaki fiyat değişimlerinden faydalanmak isteyen yatırımcılar için Borsada işlem gören paylar gibi talep durumuna göre hızlı bir şekilde paraya çevrilebilecek  likiditeye sahip olacağı öngörülen bir üründür.
Gayrimenkul zaman çizelgesi örneği ve örnek hesaplamaları buradan detaylı inceleyebilirsiniz.


Gayrimenkul Sertifikası yatırımcıya ne sağlar?

​​Gayrimenkul Sertifikası yatırımcıya sertifika biriktirerek belirli bir inşaat projesinden konut, ofis, işyeri gibi gayrimenkul sahibi olma veya söz konusu inşaat projesindeki değer artışından yararlanma imkânı sağlar. Tanımda belirtildiği üzere yatırımcı dilerse yeterli miktarda sertifika biriktirerek inşaat projesinden gayrimenkul sahibi olabileceği gibi, arzu ederse sahip olduğu sertifikaları borsada satarak inşaat projesindeki değer artışından fayda sağlayabilir. Böylece Gayrimenkul Sertifikası ile faiz kazancı içermeyen yatırım yapma imkânı sağlanmış olur.​

Gayrimenkul Sertifikası'nın taşıdığı riskler nelerdir?

Gayrimenkul Sertifikası sahibi olmak getiri garantisi sağlamamaktadır. Çünkü Gayrimenkul Sertifikasının değeri adına çıkarıldığı inşaat projesinin değerinde yaşanacak değişime bağlıdır ve söz konusu inşaat projesinin değerinde artış yaşanmayabileceği gibi düşüş yaşanabilir; buna bağlı olarak Gayrimenkul Sertifikasının fiyatında dalgalanmalar görülebilir.

Gayrimenkul Sertifikası sahibi olmak inşaatçıya veya inşaat projesine ait riskleri ortadan kaldırmaz. Ancak, ihraççının isteği ile bu risklerin bazılarının ortadan kaldırılması mümkündür. Örneğin ihraççının Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) olması durumunda inşaatın tamamlanamama riski ortadan kaldırılmış olur.

Yukardaki maddelerde açıklanan asli edim yönteminde, yani sertifika biriktirerek gayrimenkul sahibi olma yoluyla yararlanma yönteminde, başvuru önceliği vardır. Bir başka değişle asli edimde başvuru önceliği olduğundan dolayı tercih edilen gayrimenkulü alamama riski mevcuttur. Bu durumda tali edim yoluna gidilir yani sertifikaların bedeli ödenir. Yatırımcı projedeki değer artışından yararlanmış olur.

Gayrimenkul sertifikası sahibi olmak için belirli adımlar ve süreçler bulunmaktadır.                      Bu sürecin genel adımları:

  • Araştırma Yapma:

Hangi gayrimenkul sertifikasını satın alacağınıza karar vermeden önce, hangi projelere veya gayrimenkullere dayalı olarak ihraç edildiğini, getiri beklentilerini, vade sürelerini ve diğer detayları araştırmalısınız.

  • Aracı Kurum Seçimi:

Gayrimenkul sertifikalarını satın almak için bir aracı kuruma ihtiyacınız olacak. Türkiye'de faaliyet gösteren birçok banka ve yatırım şirketi bu hizmeti sunmaktadır. İlgilendiğiniz aracı kurumun Sermaye Piyasası Kurulu'ndan (SPK) lisanslı olup olmadığını kontrol etmelisiniz.

  • Yatırım Hesabı Açma:

Seçtiğiniz aracı kurumda bir yatırım hesabı açın. Bu işlem için genellikle kimlik belgeleri, adres teyidi ve diğer bazı belgeler istenir. Aracı kurumların online platformları üzerinden de hesap açılışı gerçekleştirilebilmektedir.

  • Gayrimenkul Sertifikası Seçimi:

Araştırma sonucunda hangi gayrimenkul sertifikasını almak istediğinize karar vermelisiniz.

  • Alım Emri Vermek:

Yatırım hesabınıza giriş yaparak ilgilendiğiniz gayrimenkul sertifikası için alım emri verin. Alım emri verirken, satın almak istediğiniz sertifika miktarını ve ödemeye hazır olduğunuz fiyatı belirtmelisiniz.

  • İşlemin Gerçekleşmesi:

Emriniz, belirttiğiniz fiyattan uygun bir satış emriyle eşleştiğinde işlem gerçekleşir ve gayrimenkul sertifikaları yatırım hesabınıza aktarılır.

  • Takip ve Yönetim:

Satın aldığınız gayrimenkul sertifikalarını aracı kurumunuzun online platformları üzerinden takip edebilir, gerektiğinde satış emri verebilir veya ek alımlar yapabilirsiniz.

Gayrimenkul sertifikalarına yatırım yaparken, ilgili sertifikanın getiri ve risk profilini, ihraççı şirketin finansal durumunu, sertifikanın temsil ettiği gayrimenkulün özelliklerini ve konumunu dikkate alarak bilinçli bir yatırım kararı vermelisiniz. Aynı zamanda aracı kurumunuzdan da yatırımlarınızla ilgili danışmanlık alabilirsiniz.






Büyüme Hızına Göre Şirketlerin 6 Kategorisi

 




Borsada yer alan şirketlerin büyüme hızlarına göre kategorilendirilmesi, yatırımcıların risk ve getiri beklentilerine uygun seçimler yapabilmeleri için önemlidir. Şirketler 6 kategoriye göre sınırlandırılarak yatırımcıların işlerini kolaylaştırmaktadır:

Yavaş Hızla Büyüyen (Hantal) Şirketler

  • Değerler: Uzun süreli olarak düşük büyüme oranlarına sahiptirler.
  • Temettü Nasıl Ödenir: Yüksek temettü ödemeleri yapabilirler, çünkü yeniden yatırımlar için çok fazla sermayeye ihtiyaç duymazlar.
  • Örnek Şirketler: Elektrik ve su şirketleri gibi temel hizmet sağlayıcıları.
  • GSYH'ye Etkisi: Stabil katkı sağlarlar fakat büyük oranda ekonomik büyüme için itici güç oluşturmazlar.



Orta Hızla Büyüyen (Defansif) Şirketler

  • Değerler: Ekonomik durgunluklarda bile stabil gelir elde edebilen firmalardır.
  • Temettü Nasıl Ödenir: Stabil ve sürekli temettü ödeme eğilimindedirler.
  • Örnek Şirketler: Gıda ve ilaç şirketleri.
  • GSYH'ye Etkisi: Ekonomik istikrarı destekleyen stabil katkıda bulunurlar.



Hızlı Büyüyen (Bebek) Şirketler

  • Değerler: Yüksek büyüme potansiyeline sahip yeni şirketlerdir.
  • Temettü Nasıl Ödenir: Büyümeye devam edebilmek için sermaye gereksinimleri nedeniyle düşük ya da hiç temettü ödemeyebilirler.
  • Örnek Şirketler: Teknoloji start-up’ları, inovatif ürünler geliştiren firmalar.
  • GSYH'ye Etkisi: Büyüme potansiyelleri nedeniyle GSYH'ye büyük katkılarda bulunabilirler.


Döngüsel Şirketler

  • Değerler: Ekonomik döngülere bağlı olarak gelirlerini artırıp azaltabilirler.
  • Temettü Nasıl Ödenir: Ekonomik döngüye bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
  • Örnek Şirketler: Otomotiv, inşaat ve emlak şirketleri.
  • GSYH'ye Etkisi: Ekonomik döngülerle birlikte GSYH'ye pozitif veya negatif etki edebilirler.


Zengin Şirketler

  • Değerler: Büyük miktarda sermayeye sahip olan ve sektörlerinde lider konumda bulunan şirketlerdir.
  • Temettü Nasıl Ödenir: Stabil ve yüksek temettü ödemeleri yapabilirler.
  • Örnek Şirketler: Apple, Microsoft, Google gibi teknoloji devleri.
  • GSYH'ye Etkisi: Sektörlerindeki lider konumları nedeniyle ekonomiye büyük katkılar sağlarlar.



Canlanan Şirketler

  • Değerler: Önceden zorluk yaşamış fakat tekrar büyümeye başlamış şirketlerdir.
  • Temettü Nasıl Ödenir: Yeniden yapılandırma veya canlanma süreçlerine göre değişkenlik gösterebilir.
  • Örnek Şirketler: Genellikle finansal zorluklar yaşamış ancak stratejik değişikliklerle toparlanmaya başlamış firmalar.
  • GSYH'ye Etkisi: Yeniden yapılandırma ve büyüme stratejileriyle ekonomiye katkıda bulunabilirler.


Bu kategorilendirmeler genel bir çerçeve sunmakla birlikte, her şirketin kendine özgü dinamikleri vardır. Yatırımcıların borsa üzerindeki seçimlerini yaparken, bu kategorilendirmelerin ötesinde detaylı bir analiz yapmaları önerilir. 




Borsada short pozisyon nedir?


Borsada short pozisyon (veya kısa pozisyon), yatırımcıların belirli bir varlığın fiyatının düşeceğine inandıkları durumda kullanılan bir yatırım stratejisidir. Kısa pozisyon almak, varlığı ödünç almak ve mevcut fiyatından satmak, sonra da fiyat düştüğünde daha düşük bir fiyattan geri almayı içerir.



İşte bu işlemin adımları:


Ödünç Alma: Yatırımcı, örneğin bir hisse senedi, ödünç alır. Bu genellikle bir aracı kurum üzerinden yapılır.

Satış: Yatırımcı, ödünç aldığı hisse senedini anında piyasa fiyatından satar.

Fiyatın Düşmesini Bekleme: Yatırımcı, hisse senedinin fiyatının düşeceğini bekler.

Geri Alma: Fiyat düştüğünde, yatırımcı aynı hisse senedini daha düşük bir fiyattan geri alır.

Ödünç Verene İade: Yatırımcı, ödünç aldığı hisse senedini ödünç verene iade eder.

Kar veya Zarar: Satış ve geri alım fiyatı arasındaki fark, yatırımcının kârını veya zararını belirler. Eğer fiyat düşerse, yatırımcı kâr eder. Eğer fiyat artarsa, yatırımcı zarar eder.

Kısa pozisyon, yüksek risk taşıyan bir stratejidir çünkü teorik olarak sınırsız bir zarar potansiyeli vardır. Hisse senedinin fiyatı artarsa, yatırımcının geri almak zorunda olduğu fiyat da artar, bu da zararın artmasına neden olur. Bu nedenle, short pozisyon alırken dikkatli olunması ve gerektiğinde uygun risk yönetimi stratejilerinin kullanılması önemlidir.

Borsadaki ilk harz dışında hisse senedi değerlerinin yükselmesnin şirketlere ne faydası vardır?


Borsada şirket hisselerinin işlem görmesi, şirketler için bir dizi avantaj sağlar. İlk arz dışında hisse senedi değerlerinin yükselmesinin şirketlere faydaları şunlar olabilir:



Şirket Değerlemesi: Hisse senedi fiyatının yükselmesi şirketin toplam piyasa değerini artırır. Bu, şirketin büyüklüğünü ve önemini yansıtabilir, böylece yatırımcılar, müşteriler ve iş ortakları nezdinde daha fazla güven oluşturabilir.


Finansman Olanakları: Şirket, gelecekte yeni hisse senedi ihracı yapabilir. Hisse fiyatları yüksek olduğunda, aynı miktarda sermaye için daha az hisse satabilirler. Bu, mevcut hissedarların sahiplik oranlarının daha az sulandırılmasına neden olabilir.


Çalışan Motivasyonu: Birçok şirket çalışanlarına hisse opsiyonları veya hisse verir. Hisse senetlerinin değerinin artması, bu tür teşviklerin daha cazip hale gelmesine neden olabilir, böylece çalışan memnuniyeti ve bağlılığı artabilir.


Şirket Birleşme ve Satın Almalar: Hisse senedi fiyatı yüksek olan şirketler, hisselerini bir para birimi olarak kullanabilirler. Yüksek hisse fiyatı, diğer şirketleri satın almak veya birleşmek için daha fazla finansman gücü sağlayabilir.


Rekabetçi Pozisyon: Yüksek piyasa değerlemesi, şirketin rakipleri karşısında daha güçlü bir pozisyonda olmasına yardımcı olabilir. Bu, şirketin sektöründe daha etkili bir oyuncu haline gelmesine olanak tanır.


Yöneticilerin Menfaatleri: Yöneticilerin bazı tazminat paketleri hisse fiyatına bağlı olabilir. Hisse fiyatının yükselmesi, yöneticilerin finansal çıkarlarının şirketin performansıyla uyumlu olmasına yardımcı olabilir.


Ancak, yüksek hisse fiyatları aynı zamanda beklentilerin aşırı şişmesine ve potansiyel olarak şirketin üzerinde gereksiz baskı oluşturmasına da yol açabilir. Bu, özellikle hisse fiyatı temel finansallar tarafından desteklenmediğinde geçerlidir. Bu durum, şirketin sürdürülebilir büyüme stratejilerinden sapmasına ve kısa vadeli hisse fiyatını artırmaya yönelik riskli kararlar almasına neden olabilir.

Ekonomim

BorsaGündem.com

Ntv Son Dakika

Ntv Ekonomi

Ntv Para


© Tüm Hakları Saklıdır